Steve McQueen 1940’ların Amsterdam’ını, Modern Aşırıcılığı Kaynaştırıyor – The Hollywood Reporter
Steve McQueen, fragmanda Nazi dönemi Amsterdam’ının geçmişteki dehşetlerini günümüzün tehditkar aşırıcılığıyla birleştiriyor. İşgal Altındaki Şehir, dört saatlik bir belgesel 12 yıllık kölelik Yönetmen eşi Hollandalı film yapımcısı Bianca Stigter’in kitabından ilham aldı.
A24’ün Salı günü yayınladığı teaser fragmanı (altta), McQueen’in kamerasının, benimsediği şehrin yerlilerinin yürüyüş, koşu, paten, dans, evlenme ve diğer günlük hayatlarını yakalamasıyla sıkı bir şekilde günümüz Amsterdam’ına odaklanmış durumda.
Ancak bu görsellerin üzerine anlatıcı Melanie Hyam, işgalci Alman’ın ilmiğinin savaş halindeki topluluğun boynuna sürekli olarak kapanmasıyla 1940’ların başında Amsterdam’daki Yahudi cemaatini sarsan cinayetleri, intiharları, direnişi ve ihanetleri hatırlatıyor.
McQueen’in bugünkü Amsterdam’ın zarif portresi ile kitabın yazarı Stigter tarafından yazılan gerçekçi anlatımın birleşimi İşgal Edilmiş Bir Şehrin Atlası (Amsterdam 1940-1945)Belgesele ilham veren film, 1940’ları birbirine bağlıyor ve Holokost’un günümüzde artan aşırıcılığın habercisi olduğunu gösteriyor.
McQueen, Amsterdam’daki Kraliyet Sarayı’nın önünde koşan küçük bir çocuğu mutlu bir şekilde yere bir martı sürüsü saçarken gösterirken, izleyici Hyam’ın “1942’de, sürgünler başladı” diye anlattığını duyuyor.
McQueen’in 1940’ların ilk yarısında işgal altındaki Amsterdam’a yönelik yeni belgesel yaklaşımı, anlatımın hiçbir zaman onun görselleri hakkında doğrudan yorum yapmamasını, bunun yerine dolaylı olarak geçmişteki hayaletleri ima etmesini içeriyor.
Fragmanda zaman zaman Amsterdam’daki günümüz polisinin at sırtında, helikopterlerle veya zırhlı kamyonlarla, aralarında COVID dönemindeki baskıları protesto edenlerin de bulunduğu kalabalıkları dağıtmak için hareket ettiği görülüyor.
İşgal Altındaki Şehir, Cannes’da gösterime giren, Telluride ve New York Film Festivali’nde gösterilen film, 25 Aralık’ta sinemalarda gösterime girecek.