Olivia Colman ve Ailesi Paparazzilerden “Korktuktan” Sonra Londra’dan Ayrıldı – The Hollywood Reporter
Olivia Colman, Londra’da paparazzilerle yaşadığı ve kendisinin ve ailesinin başka bir yere taşınmasına neden olan korkunç deneyimi hakkında samimi konuşuyor.
Kapak hikayesi röportajı sırasında İngiliz Vogue’u, Wonka aktris ayrıca gerçekte nasıl hissettiğini de açtı onun artan şöhreti ve onunla birlikte gelen olumsuz şeyler.
Kocası Ed Sinclair ve üç çocuğunun kendi ilçesine geri taşınmasıyla ilgili yayında “Kırsal bölgeye taşındık ve bu çok hoş” dedi. “Geldiğim yer orası. Londra’ya olan sevgimizden hiçbir zaman kopmadık. Londra’yı seviyorum ama işler zorlaşmaya başladı.”
Neyin zorlaştığı sorulduğunda, Gizli İstila aktris, “Sadece okul yolunda seni takip eden, ön kapının önünde duran pislikler” dedi ve ekledi, “Korktum. Bir noktada iki araba bizi kovalıyordu ve ben bir tür sinir krizi geçiriyordum, dehşete düşmüştüm. Ben ağlıyordum, onlar gülüyordu.”
Colman Oscar kazanmadan önce çalışmadığı yıllar vardı ve o zamanlar için minnettardı. O varken her şeyin değiştiğini hissediyor Broadchurch çünkü çok popüler bir programdı. Tanınmaya başladıktan sonra evde daha sık kalmaya başladı çünkü sokakta onu fark eden insanlarla baş etme konusunda iyi olmadığını düşünüyordu.
“İnsanlar sinsi bir fotoğraf olduğunu düşündükleri şeyleri çekiyorlar” diye açıkladı. “Bu her zaman açıktır, her zaman bilirsiniz ve bu çok kötüdür. Yapma. Geçen gün çocuklarımın okulunda bir anne aldı. ‘Üzgünüm, bunu yapma’ bile gidemezsiniz, o zaman ‘Ben değildim! Yapmadım!’ Sonra da yarak gibi görünüyorsun. Bu bir utanç. Keşke daha cesur olsaydım ama değilim.”
Yani bunun yerine Paddington oyuncu çok sık dışarı çıkmamayı seçiyor. Ancak harika arkadaşları olduğunu ve onların yaşadıkları bölgeye aşina olduğunu, böylece hayranlarının bombardımanına maruz kalmayacağı yerlere gidebileceğini kabul ediyor.
“Ben buna pek eğilimli değilim [meet at restaurants]” diye itiraf etti Colman. “Tabii biraz sessiz bir yer bulamazsan. Çünkü bilirsin… insanları.” Ve onun için en zor kısmı, “pis olmadıkları sürece” insanlardan gerçekten hoşlanmasıdır.