Sarah Snook, Bir ‘Veraset’ Yapımcısının Ona Pasta Yemeyi Durdurmasını Söylediğini Söyledi – The Hollywood Reporter
Halefiyet yıldızı Sarah Snook, bir zamanlar bir film yapımcısının onu pasta yediği için azarladığını ve bir oyuncu yönetmeninin bir keresinde ona “hiç kimse” dediğini söylüyor.
Beğenilen Emmy adayı HBO yıldızı, Pazar günkü yeni röportajında zalimce kötü muameleyi anlattı. Kere İngiltere
Snook, bir filmde rol aldıktan sonra (filmin adını vermedi) oyuncu yönetmeninin ona şöyle dediğini hatırladı: “Seni gerçekten istemiyoruz çünkü sen bir hiçsin, ama yönetmen ve senarist senin için iyi olduğunu düşünüyor.” Rol. Yani yapacağımız şey hepinizi değiştirip pazarlanabilir olmanızı sağlamak: Dişlerinizi beyazlatacağız, saçlarınızı koyulaştıracağız, size kişisel bir antrenör vereceğiz, böylece kilo verebilir ve iyi görünebilirsiniz.
Avustralyalı oyuncu her şeyi kabul ettiğini belirterek, “Başarılı olmam için ben olmayan her şey olmam gerekiyor” diye düşündü.
Zamanlar Röportajı yapan kişi, “ses tonunda öfkenin hakim olduğunu” ve Snook’un şunları hatırladığında “öfkeli göründüğünü” söyledi: “Ve sonra belirli bir gün, en ufak bir parça çikolatalı kek yedim.” Snook, bir yapımcının kendisini oyuncuların ve ekibin önünde pasta yüzünden azarladığını, ardından bir kostüm tasarımcısının müdahale ederek onu yine de pastayı yemeye devam etmesi konusunda cesaretlendirdiğini söyledi. “Bu arada ben içten içe ölüyorum.”
“Kadınların kendi kararlarını verememeleri için çocuklaştırılması, bunu kadınlara neden yapalım?” Snook sordu.
Geçen hafta Snook, Shiv Roy rolüyle ikinci Altın Küre’sini kazandı. Halefiyet ve Pazartesi günkü prime-time töreninde Emmy’ye aday gösterildi.
Snook, West End’deki tek kadın prodüksiyonu Oscar Wilde’ın tanıtımını yapıyordu. Dorian Gray’in resmi. Şovda inanılmaz derecede Snook 26 parçanın tamamını oynuyor.
Nanik hatırlatılarak sonuçlandırıldı mutluluğun sırrını açıklayan bir podcast duymuştu. “Bu bana gerçekten doğru geldi” dedi. “Mutluluğun sırrı nedir? Nedir? Hepimiz bilmek istiyoruz, değil mi? Ve bu üç kelimeden ibaretti: ‘Diğer insanlar önemlidir.’”